linki mankiw'in blogundan aldim: tiklayin. haber kanada'dan. quebec eyaletinin yerel yonetimi, cevreci politikalarini enerji sirketlerine vergi koyarak uygulamak istemis. amac kar hirsiyla uretip cevreyi kirleten sirketlerin karlarindan kesip vatandasa yuk bindirmeden cevre kirliligiyle mucadele etmekmis. ama sirketler vergiyi fiyatlara yansitinca vatandasin tepesi atmis.
simdi su haberi iki sekilde yorumlamak mumkun. birincisi, quebec eyaletini yoneten politikacilar ekonomi cahili. iktisada giris derslerinin ikinci haftasinda okutulan verginin yansimasi (tax incidence) konusundan bihaberler; cehaletlerinin farkinda bile olmadan politika uyguluyorlar. politikacilarin ekonomiden anlamamasi olagan bir sey de, bu adamlarin etrafinda bu islerden anlayan kimse de mi yokmus? tabii yok boyle bir sey. enerji bakani salaga yatsa da, sozcusu bunun olacaginin farkinda olduklarini acikca ifade etmis. yani, ikinci yoruma geciyoruz, politikacilar vatandasa alenen yalan soylemisler. piyasa ekonomisinde, firmalarin maliyetleri vatandasa yansitmaya calisacagi gun gibi ortadayken, insanlara maliyeti sirketler ustlenecek demisler. (benzer yalanlari su siralar amerika'daki baskan adaylari da soyluyorlar. ekonomi bloglarini takip edenler, zaman zaman bunlara rast geleceklerdir.)
buradan cikartmamiz gereken ders su. bizimle ilgisiz gorunen kamu politikalarinin ucu dolayli olarak bize de dokunabilir. bu politikalarin yansimalari konusunda uyanik olmak icin temel iktisadi prensipler konusunda bilgi sahibi olmaliyiz. bilincli bir yurttas olmak icin, mikroekonominin temellerini iyi ogrenmek lazim diye dusunuyorum.
Vakti zamanında Ekşi Sözlük'te yazdığım iktisatla ilgili yazıları toplayarak başlattığım bu blogun yayınına, 2007'den bu yana yeni yazılarla devam ediyorum.
25 Ocak 2008 Cuma
2 Ocak 2008 Çarşamba
Vergide Eşitlik, Adalet ve Verimlilik Üzerine
bir okurumuz, son yazimin yorum bolumunde bir soru sormus. cevap uzayinca, cevabi ayri bir yazi olarak yayinlamak uygun dustu. soru su:
"Vergilendirme gelir yerine tuketim ustunden olursa esitlik/adillik durumu ne olur? (Bunun pratikte zor oldugu asikar ama merak iste)"
bu eskiden beridir uzerinde tartisilan bir soru. ama son yillarda, amerika'da "the fair tax act" (ya da "the FairTax") adli yasa tasarisi gundeme geldikten sonra tartisma yeniden alevleniyor. (fair tax, adil vergi demek.)
gelelim soruya. bir defa, tuketim vergileri genel olarak "regressive" ozellik gosterirler. bunun sebebi fakir insanlarin kazanclarinin buyuk bolumunu tuketmesi. zenginler ise kazanclarina oranla daha az tuketip daha cok tasarruf yaptiklari icin tuketim vergisinin onlar uzerindeki yuku (goreceli olarak) daha hafiftir. bu acidan tuketim vergilerinin toplum icerisinde esitsizligi arttirdigi iddia edilir. esitligin/esitsizligin onemli olup olmamasi ya da ne tip esitligin (gelir mi, tuketim mi, servet mi?) onemli olmasi subjektif konular. ama toplumun adalet anlayisi (genel olarak) esitlige deger veriyor ise, kapsamli bir vergi reformu onerisinin bu meseleyi ciddiye almasi gerekir. yukarida sozunu ettigim "the fair tax act" gibi onerileri savunanlar onerilerinin, en azindan tuketim acisindan toplumu daha esit hale getirecek onlemleri barindirdigini iddia ediyorlar. (ayrinti isteyenleri ny times'in su haberine yonlendirecegim: tiklayin)
vergi sisteminin adilligi ise tamamen subjektif bir mevzu. misal, su "adil vergi" kavraminin sozde mi ozde mi adil oldugu tartismalidir. ayrica, adalet illa esitlik anlamina gelmez; hatta kimi bakis acilarina gore esitsizligi gerektirebilir. yani bir insan tuketim vergisinin esitsizligi arttiracagini dusunse bile pek ala onu daha adil bulabilir. nasil mi? mesela soyle dusunur: gelir, bir insanin topluma yaptigi katkinin karsiligidir. uretim, toplumun isgucu, sermaye, isgucunun niteligi, toprak ve saire gibi uretim faktorleri kullanilarak yapilir. cok kazanan insanlar bu uretim faktorlerini digerlerinden daha verimli kullananlar, yani topluma daha cok katki yapanlardir. gelirlerini harcamayip tasarruf yapanlarsa gelecekteki uretime ve hatta verimlilik artisina katkida bulunurlar. tuketiciler ise uretileni kendi istekleri dogrultusunda tuketirler. olaya boyle bakan bir insan icin adil olan, gelir vergisi dahil, isgucu, sermaye ve saire uzerindeki tum vergilerin bir tuketim vergisiyle yer degistirmesi olabilir. oysa ki esitlikci bir bakis acisindan bu sistem adaletsizdir. (bundan mirrlees yaklasimi konusundaki yazimda bahsetmistim.)
ozetle, vergi sisteminin toplumun esitlik/adalet tercihleri yonunde sekillenmesi tamamen siyasi bir surec. bu konuda biz ekonomistlerin soyleyecegi fazla bir sey yok. ama baska bir konuda soylenebilecek cok seyler var; o da iktisadi verimlilik. zaten yukarida sozunu ettigim "adil vergi" tartismalarinda dikkatimi ceken, bunun topluma (olculebilir ve gozlenebilir) maddi katkilarinin ne olacaginin one cikmasi. savunuculari, uretim uzerindeki tum vergilerin kaldirilmasinin cok belirgin bir buyume artisi getirecegini, vergi sistemini basitlestirip burokrasiyi azaltacagini iddia ediyorlar. tabii bu gorusleri elestirenler de var. (detay arayanlari yine google'a havale edecegim.)
pratikte fiyatlari bozup verimsizlik yaratmayan bir vergi sistemi olmaz. ama mevcut sistemlerden daha basit, etkin ve verimli sistemler gelistirilebilir. peki tuketim vergisi bunu saglayabilir mi? amerika'yi bilmem ama turkiye'de su an icin saglayamayacagi kesin. en basta vergi kacaklari alir basini yurur. ayrica, bana boyle bir sisteminin gerek sarti, kamu harcamalarini radikal bir bicimde azaltmaktir gibi geliyor. kisaca, hem iktisadi hem de siyasi yonden su an icin bize cok uzak bir mevzu bu.
ek: greg mankiw de bu onerinin elestirel bir analizine link vermis: tiklayin.
"Vergilendirme gelir yerine tuketim ustunden olursa esitlik/adillik durumu ne olur? (Bunun pratikte zor oldugu asikar ama merak iste)"
bu eskiden beridir uzerinde tartisilan bir soru. ama son yillarda, amerika'da "the fair tax act" (ya da "the FairTax") adli yasa tasarisi gundeme geldikten sonra tartisma yeniden alevleniyor. (fair tax, adil vergi demek.)
gelelim soruya. bir defa, tuketim vergileri genel olarak "regressive" ozellik gosterirler. bunun sebebi fakir insanlarin kazanclarinin buyuk bolumunu tuketmesi. zenginler ise kazanclarina oranla daha az tuketip daha cok tasarruf yaptiklari icin tuketim vergisinin onlar uzerindeki yuku (goreceli olarak) daha hafiftir. bu acidan tuketim vergilerinin toplum icerisinde esitsizligi arttirdigi iddia edilir. esitligin/esitsizligin onemli olup olmamasi ya da ne tip esitligin (gelir mi, tuketim mi, servet mi?) onemli olmasi subjektif konular. ama toplumun adalet anlayisi (genel olarak) esitlige deger veriyor ise, kapsamli bir vergi reformu onerisinin bu meseleyi ciddiye almasi gerekir. yukarida sozunu ettigim "the fair tax act" gibi onerileri savunanlar onerilerinin, en azindan tuketim acisindan toplumu daha esit hale getirecek onlemleri barindirdigini iddia ediyorlar. (ayrinti isteyenleri ny times'in su haberine yonlendirecegim: tiklayin)
vergi sisteminin adilligi ise tamamen subjektif bir mevzu. misal, su "adil vergi" kavraminin sozde mi ozde mi adil oldugu tartismalidir. ayrica, adalet illa esitlik anlamina gelmez; hatta kimi bakis acilarina gore esitsizligi gerektirebilir. yani bir insan tuketim vergisinin esitsizligi arttiracagini dusunse bile pek ala onu daha adil bulabilir. nasil mi? mesela soyle dusunur: gelir, bir insanin topluma yaptigi katkinin karsiligidir. uretim, toplumun isgucu, sermaye, isgucunun niteligi, toprak ve saire gibi uretim faktorleri kullanilarak yapilir. cok kazanan insanlar bu uretim faktorlerini digerlerinden daha verimli kullananlar, yani topluma daha cok katki yapanlardir. gelirlerini harcamayip tasarruf yapanlarsa gelecekteki uretime ve hatta verimlilik artisina katkida bulunurlar. tuketiciler ise uretileni kendi istekleri dogrultusunda tuketirler. olaya boyle bakan bir insan icin adil olan, gelir vergisi dahil, isgucu, sermaye ve saire uzerindeki tum vergilerin bir tuketim vergisiyle yer degistirmesi olabilir. oysa ki esitlikci bir bakis acisindan bu sistem adaletsizdir. (bundan mirrlees yaklasimi konusundaki yazimda bahsetmistim.)
ozetle, vergi sisteminin toplumun esitlik/adalet tercihleri yonunde sekillenmesi tamamen siyasi bir surec. bu konuda biz ekonomistlerin soyleyecegi fazla bir sey yok. ama baska bir konuda soylenebilecek cok seyler var; o da iktisadi verimlilik. zaten yukarida sozunu ettigim "adil vergi" tartismalarinda dikkatimi ceken, bunun topluma (olculebilir ve gozlenebilir) maddi katkilarinin ne olacaginin one cikmasi. savunuculari, uretim uzerindeki tum vergilerin kaldirilmasinin cok belirgin bir buyume artisi getirecegini, vergi sistemini basitlestirip burokrasiyi azaltacagini iddia ediyorlar. tabii bu gorusleri elestirenler de var. (detay arayanlari yine google'a havale edecegim.)
pratikte fiyatlari bozup verimsizlik yaratmayan bir vergi sistemi olmaz. ama mevcut sistemlerden daha basit, etkin ve verimli sistemler gelistirilebilir. peki tuketim vergisi bunu saglayabilir mi? amerika'yi bilmem ama turkiye'de su an icin saglayamayacagi kesin. en basta vergi kacaklari alir basini yurur. ayrica, bana boyle bir sisteminin gerek sarti, kamu harcamalarini radikal bir bicimde azaltmaktir gibi geliyor. kisaca, hem iktisadi hem de siyasi yonden su an icin bize cok uzak bir mevzu bu.
ek: greg mankiw de bu onerinin elestirel bir analizine link vermis: tiklayin.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)