15 Ağustos 2013 Perşembe

Bir Bilmece

bilmeceyi asaf savaş akat köşesinde sormuş (yazı burada). özetle diyor ki: son senelerde türkiye'nin uluslararası yatırım pozisyonu belirgin biçimde bozulurken, ödemeler dengesindeki faktör giderleri aynı oranda artmıyor. yani dışarıya borçlanıyoruz, ama bunlar sebebiyle daha fazla faiz, kar vs. ödemiyoruz. neden? (bu arada, uluslararası yatırım pozisyonu, buna net dış servet de denebilir, vatandaşların yurtdışındaki varlıklarıyla yabancıların yurtiçindeki varlıklarının değerleri arasındaki fark demek. diğer detaylar için yazıya bakabilirsiniz.)

asaf hocanın üzerinde durdurduğu ihtimal, verilerin yanlış hesaplanması. ama yazıyı okuyunca, benim aklıma iktisadi rasyoneli olan iki açıklama daha geldi. yazıda bunlardan bahsedilmediğinden, ben şurada hızlıca bahsetmek istedim.

birincisi, küresel düşük faiz konjonktürüyle ilgili. gelişmiş ülkeler krizden çıkmak için parasal genişlemeler yaptıkça, son senelerde faizler hem kısa hem de uzun vadede oldukça düştü. hatta kısa vadelerde iyice düştü. (gelişmiş ülkelerde sıfıra vardı.) dolayısıyla daha çok borçlanmak, düşen faiz oranları sebebiyle faiz giderlerimizin çok artmasına sebep olmuyor olabilir. dahası kısa vadede faizlerin iyice düşmesi, türkiye'de yurtdışından borçlananları uzun vadeden kısa vadeye kaymaya da teşvik etmiş olabilir ki, bu da faiz giderlerinin daha da düşmesi demek. yabancılar açısından bakarsak, abd faizleri kısa vadede sıfıra yakınken, dolar cinsinden pozitif bir getiri, düşük de olsa, onlar için de karlı olacaktır.

ikincisi, yurtdışından doğrudan sermaye ve hisse senedi yatırımlarıyla ilgili. türkiye krizde çok derinden etkilenmediğinden, yabancıların türkiye'deki varlıklarının (gerek krizden önce, gerekse sonra aldıklarının) değeri artıyor. türklerin de dışarda varlıkları var ama onların değeri şu kriz ortamında aynı oranda artmasa gerek. temettü ve kar transferleri ödemeler dengesi verilerine faktör gideri olarak yansısa da, sermaye kazancı/kaybı (capital gain/loss) olarak isimlendirilen bu tip değer değişimleri ödemeler dengesine kaydedilmiyor; ama uluslararası yatırım pozisyonunu etkiliyor. nasıl etkiliyor? (yabancıların varlıklarının= ) bizim yükümlülüklerimizin değerini arttırarak. yükümlülüklerimizde bu şekilde gerçekleşen bir artış, dışarıdan yeni sermaye girişinden değil, yabancı yatırımların değerlenmesinden kaynaklandığından, asaf hocanın yazısındaki düşük getiri hesabı geçerliliğini kaybediyor gibi.

tabii bu iki noktanın doğruluğunu ilgili verileri dikkatlice analiz edip test etmek gerek. ancak bu yazının amacını aştığından, o tarafı pas geçiriyorum.