7 Mart 2021 Pazar

Hangi GSYH?

Farklı yerlerde farklı GSYH ölçüleri kullanılıyor. Yerine göre, ulusal ve uluslararası fiyat etkileri, döviz kuru, nüfus, mevsim ve takvim etkileri gibi etmenlere yönelik düzeltmeler yapılıyor. Bunların anlamı ne? Neyi ne zaman kullanmak doğru? Kısaca bunlara değinmek istiyorum.

Nominal büyüklüklerin karşılaştırılması

Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH), ülkede üretilen toplam katma değeri ölçen ve aslen yerel para (bizde TL) cinsinden "cari fiyatlarla" hesaplanan bir değerdir. Buna "nominal GSYH" denir. Ülkemizde TÜİK; vergi, tapu, kamu harcaması, şirket bilançosu gibi kayıtlardan derlediği verileri kullanarak GSYH'yi hesaplar. Bu değer, üretilen mal ve hizmetlerin miktarının yanı sıra, bunların güncel fiyatlarına da bağlıdır.

Nominal GSYH; banka kredileri, borçlar, para arzı ölçüleri gibi başka nominal büyüklüklerle karşılaştırma yapmaya yarar. Bunları GSYH'ye oranladığımızda ülke ekonomisine nazaran büyüklüklerini ölçebiliriz. Bu payların zaman içindeki değişiminden ve diğer ülkelerle karşılaştırılmasından sonuçlar çıkartırız. Örneğin, bir ülkenin vergi gelirleri 2020'de şu kadar olmuş dersem, bu tek başına bir şey ifade etmez. Ama bunu GSYH'ye oranlarsam ve çıkan oranı geçmiş dönemlerle, başka ülkelerle ve uluslararası standartlarla karşılaştırırsam, bu az mı çok mu, iyileşme mi var kötüleşme mi, yorumlayabilirim.

Türkiye'nin ödemeler dengesi ve uluslararası yatırım pozisyonuyla ilgili veriler (dış ticaret dengesi, turizm gelirleri, döviz rezervleri, sermaye akımları, dış borç stoku vs.) dolar cinsinden ölçülür. Bunlar için benzer oranlar hesaplamak için dolar cinsi GSYH'ye ihtiyaç var. O da TL cinsi GSYH verileri, ilgili dönem için ortalama bir döviz kuruna bölünerek hesaplanır
.

Zaman içinde GSYH karşılaştırması (Büyüme)

GSYH'nin başlıca amaçlarından biri toplam ekonomik faaliyetin zaman içinde ne kadar geliştiğini (yani büyüme hızını) takip etmektir. Yüksek enflasyonlu bir ülkenin insanları olarak hepimiz, bir değer artışının enflasyonun üzerinde olduğu zaman gerçek bir iyileşme ifade ettiğini biliyoruz. Bunun için, enflasyonun etkisi düzeltilmiş bir göstergeye ihtiyacımız var. Bu amaçla bir baz yılına göre "sabit fiyatlarla" GSYH serisi hesaplanır. Buna "reel GSYH" denir.

GSYH yılda dört defa açıklandığından, herbir üç aylık döneme çeyrek denir. Uzun dönemde (onlarca yıl içinde) ekonominin nasıl geliştiğini görmek için, genellikle dört çeyreğin toplamından oluşan yıllık GSYH değerlerine bakılır. IMF, Dünya Bankası gibi uluslararası kurumların veri setlerinde uzun dönemli seriler de yıllık olur. Fakat ekonomistler ekonominin yakın dönemdeki durumunu da GSYH ile takip ederler. Bunun içinse ulusal istatistik kurumunun çeyreklik frakanstaki serileri kullanılır.

GSYH büyümesine çeyreklik dönemlerde bakarken dikkat edilmesi gereken birkaç nokta var. Birincisi, özellikle tarım, turizm, inşaat gibi daha çok belli bir mevsimde yapılan ekonomik faaliyetler yüzünden, GSYH ve onunla ilişkili göstergeler yıl içinde bir döngü izler. Ülkemizde, yaza doğru artıp kışa doğru azalır. Bu çok bariz bir şey olduğu için, düz bir şekilde bir çeyrekten sonraki çeyreğe değişim hesaplanmaz. Mevsim etkisi hariç büyüme hesaplanmaya çalışılır. Bunun da iki yolu var. Basit yol, bir önceki senenin aynı dönemiyle kıyaslama yapmaktır. Örneğin, 2020 yılının dördüncü çeyreğindeki reel GSYH'nin, 2019'un aynı dönemine göre ne oranda değiştiği hesaplanır. Karmaşık yol (bunu TÜİK yapıyor), bu amaçla geliştirilmiş istatistiksel yöntemleri kullanarak, mevsimsellik olmasaydı GSYH değerinin ne olacağını tahmin etmektir. Ondan sonra çeyrekten çeyreğe değişim hesaplanır. İkinci önemli nokta, çalışma günü sayısının ekonomik faaliyete etkisidir. Her ülkede önemli olmayabilir ama ülkemizde dini bayramlar seneden seneye öne kaydığı ve tatillerin uzunluğu değiştiği için bu etki büyük olabiliyor. Mevsimsellik gibi bu etkiyi çıkarmak, daha sağlıklı bir analiz yapmayı sağlar. Bunu yapmanın basit yolu yok, istatistiksel yöntemler kullanmak gerekiyor (bunu da TÜİK yapıyor).

Ülkemizde, reel GSYH ve bileşenleri ham, takvim etkisi arındırılmış ve mevsim ve takvim etkileri arındırılmış olarak, üç set halinde açıklanır. İstatistiksel arındırma sonradan uygulanmaya başlandığı için, ham verilere göre basit yolla büyüme hesaplamak gelenek olmuştur. O yüzden, manşetlerde Türkiye ekonomisi 2020 yılının 4. çeyreğinde %5.9 büyüdü dendiği zaman, kastedilen bir önceki yılın aynı ayına göre artış oranıdır. Burada kafa karıştırabilecek birkaç husus var. Birincisi, yukarıda bahsettiğimiz, tatillerin kaydığı dönemlerde büyümeyi belirgin olarak aşağı ya da yukarı itebilecek takvim etkisi. İkincisi, önceki sene ekonomide çok büyük bir olay olmuşsa, bunun yol açtığı "baz etkisi". Bunu bu sene 2. çeyrekte muhtemelen çok bariz şekilde yaşayacağız. Geçen sene COVID-19 pandemisi yüzünden Nisan-Haziran döneminde ekonomi daralmış, sonra hızla toparlanmıştı. Bu sene umalım ki yine böyle bir daralma olmayacak. O yüzden GSYH
2. çeyrekte geçen yılın aynı çeyreğine göre muhtemelen %10'dan fazla yüksek olacak.

Başka ülkelerle karşılaştırma yaparken, o ülkede hangi GSYH büyümesinin konuşulduğunu da bilmek gerek. Örneğin, Amerikalılar mevsimsellikten arındırılmış GSYH'nin bir önceki çeyreğe göre değişimine bakar (önceki yılın aynı çeyreğine göre değil); bununla da yetinmez, bir sene böyle gitse ne olurdu diye hesaplayıp bir "yıllıklandırılmış çeyreklik" büyüme oranı elde ederler. Manşetlerde öne çıkan büyüme oranı budur. Yani Amerikan ekonomisi 2020 yılının 4. çeyreğinde %4.1 büyüdü dendiği zaman, bu oran bizim %5.9'un dengi değildir. Neyin dengidir? TÜİK'in açıkladığı bir mevsim ve takvim etkisinden arındılmış GSYH büyümesi var, %1.7. Bunu alıp (1+0.017)(1+0.017)(1+0.017)(1+0.017)-1=%7 hesabıyla elde ettiğimiz değer, manşete çıkan ABD büyümesinin (%4.1) dengidir. Bunun yerine ABD GSYH'sinde yıllık değişim hesaplarsak (-%2.4 oluyor), bu da bizim %5.9 ile karşılaştırılabilir.  

Ülkeler arası GSYH karşılaştırmaları

GSYH'nin bir başka başlıca amacı, ekonomilerin büyüklüğü ve ortalama gelir düzeyi gibi konularda ülkeler arasında karşılaştırma yapmaktır. Bunun için GSYH ortak bir para birimi cinsinden ölçülmek zorunda. IMF, Dünya Bankası gibi uluslararası kurumların yayımladığı veri setlerinde ortak birim dolar olur. Avrupa ülkeleriyle karşılaştırma yapılacaksa, Eurostat'ın yayımladığı euro cinsi veriler de kullanılabilir.

Dolar cinsi GSYH seviyesi, ülkelerin dünya ekonomisi içerisindeki nisbi büyüklüğünü gösterir. Bir ülkenin GSYH'si tek başına bir şey ifade etmez. Fakat karşılaştırma yapınca, ülkenin ticari ilişkilerindeki ve dünya ekonomisindeki ağırlığıyla ilgili çıkarımlar yapabiliriz. Örneğin, iki ülke arasındaki ticaret hacminde, ülkeler arasındaki mesafe ve ekonomilerin büyüklükleri önemlidir. Dolayısıyla, Türkiye AB'ye yakın ve büyük bir ekonomi olduğundan, AB açısından önemli bir ticaret ve yatırım ortağıdır.

Ülke ekonomisinin dünya geneline göre büyük olması, o ülkedeki insanların dünya geneline göre zengin olduğunu göstermez. Örneğin, Çin ve Hindistan ortalama gelir bakımından ancak orta sıralarda yer alırken, nüfus bakımından kalabalık olduklarından ekonomileri dünya ekonomisine göre büyüktür. Bunun tam tersine, Lüksemburg ve Katar ekonomilerinin boyutu küçüktür ama ortalama gelir yüksektir. Eğer ülkelerin yaşam standardı ve bunun zaman içindeki değişimi karşılaştırılacaksa, o zaman toplam değil "kişi başına düşen" GSYH kullanılmalıdır.

Ülkeler arası karşılaştırmalarda yerine göre faydalı olan bir düzeltme de "satınalma gücü paritesine" (SGP) göre yapılır. İşgücünün daha verimli olduğu ülkelerde genel ücret seviyesi yüksek olduğundan (Balassa-Samuelson etkisi), ticaret engeli bulunan malların ve hizmetlerin fiyat seviyeleri de yüksektir. Örneğin, Fransa'da tatil yapmak, İngiltere'de saç traşı olmak, Amerika'da tesisatçı çağırmak, Türkiye'den daha pahalıya gelir. Dolayısıyla aynı faaliyet GSYH'ye kaydedilirken, zengin ülkede fakir ülkeye göre daha çok katkı yapar ve zengin ülkenin GSYH'si daha şişkin görünür. O yüzden, özellikle ülkelerin ortalama hayat standardını karşılaştıran çalışmalarda SGP'ye göre düzeltilmiş (bir "sabit uluslararası dolar" değerine göre hesaplanan) kişi başına GSYH değeri kullanılır.

Görüldüğü gibi, GSYH ile ilgili birçok farklı gösterge var. Bunların hangisinin kullanılacağı amaca göre değişir. Önemli olan göstergeleri doğru yorumlamak ve yerli yerinde kullanmak. Bunun için özen gösterip istatistiklerin içeriğini öğrenmek gerekiyor.