TÜİK geçen senenin sonunda GSYH verilerinin hesaplanmasında kapsamlı bir revizyon yapmış ve sonuçta gerek seviyelerde, gerekse büyüme oranlarında büyük artışlar yaşanmıştı. Aradan geçen zamanda birçok iktisatçının tatmin olmadığı anlaşılıyor. En son Korkut Boratav Birgün gazetesindeki köşesinde, revizyonun arızalı olduğunu iddia eden bir yazı yayınladı (şurada). Yazıda inşaat sektöründeki yüksek katma değer artışıyla ilgili bölüm, daha önce ben de kafa yorduğum için özellikle dikkatimi çekti. Boratav özetle diyor ki, katma değer artışları aslında muhasebe kayıtlarına dayanan yeni yöntemde arazi rantlarını da içerdiğinden fazlaca şişkin görünüyor; oysa bunlar GSYH'ye dahil edilmemeliydi.
Benim baktığım şey ise, GSYH'deki inşaat sektörü serisinin artışıyla, başlıca inşaat hammaddesi olan çimento üretimi, satışı ve ithalatının değişimiydi. Mantıken bunlar arasında doğrudan bir ilişki olması gerekir. Aksi takdirde mesela çimento sektörüne dair GSYH'ye dayanan analizler çöpe gider.
Çimento ve inşaat katma değeri ilişkisi aşağıdaki grafikte görülüyor. Çimento üretim ve iç satış verilerini çimentocuların birliğinden (TÇMB), büyük ölçüde çimentodan oluşan ilgili (metalik olmayan diğer mineral ürünler) ithalat miktar endeksini ve inşaat GSYH hacim verisini TÜİK'ten aldım. İthalat verisi 2010'dan başladığından, tüm serileri bu tarihte 100 olacak şekilde endeksledim. Sonuç? İnşaat katma değeri 6 senede yüzde 80'den fazla artarken, iç piyasaya çimento satışları yüzde 40, ithalatı yüzde 20'den az artmış. (Satışların üretimden fazla artması ise, aynı dönemde ihracatın azalıp arzın iç pazara yönelmesinden.)
Benim baktığım şey ise, GSYH'deki inşaat sektörü serisinin artışıyla, başlıca inşaat hammaddesi olan çimento üretimi, satışı ve ithalatının değişimiydi. Mantıken bunlar arasında doğrudan bir ilişki olması gerekir. Aksi takdirde mesela çimento sektörüne dair GSYH'ye dayanan analizler çöpe gider.
Çimento ve inşaat katma değeri ilişkisi aşağıdaki grafikte görülüyor. Çimento üretim ve iç satış verilerini çimentocuların birliğinden (TÇMB), büyük ölçüde çimentodan oluşan ilgili (metalik olmayan diğer mineral ürünler) ithalat miktar endeksini ve inşaat GSYH hacim verisini TÜİK'ten aldım. İthalat verisi 2010'dan başladığından, tüm serileri bu tarihte 100 olacak şekilde endeksledim. Sonuç? İnşaat katma değeri 6 senede yüzde 80'den fazla artarken, iç piyasaya çimento satışları yüzde 40, ithalatı yüzde 20'den az artmış. (Satışların üretimden fazla artması ise, aynı dönemde ihracatın azalıp arzın iç pazara yönelmesinden.)
Bu kadar kısa sürede üretim teknolojisinde çimento kullanımını ciddi
oranda azaltacak bir değişim olmaz. Herhalde konut değerinin girdi
maliyetlerinden çok daha fazla artması söz konusudur. Bu da Boratav'ın
dediği gibi arazi rantlarını yansıtıyor olabilir.
GSYH'nin bu şekilde hesaplanması doğru mudur tartışmasına girmeyeceğim. Zira bir tarafta ülkemizin resmi istatistik kurumu, diğer tarafta konunun piri olan akademisyenler var. Bekleyelim, tartışma nerede bir sonuca bağlanacak görelim, tabii bağlanırsa. Yalnız ben şunu anlıyorum, eğer inşaat katma değeri geçmiş yıllarda bu şekilde şiştiyse, gelecek yıllarda aynı şekilde sönebilir ve GSYH büyümesini düşürebilir. Dikkat!
GSYH'nin bu şekilde hesaplanması doğru mudur tartışmasına girmeyeceğim. Zira bir tarafta ülkemizin resmi istatistik kurumu, diğer tarafta konunun piri olan akademisyenler var. Bekleyelim, tartışma nerede bir sonuca bağlanacak görelim, tabii bağlanırsa. Yalnız ben şunu anlıyorum, eğer inşaat katma değeri geçmiş yıllarda bu şekilde şiştiyse, gelecek yıllarda aynı şekilde sönebilir ve GSYH büyümesini düşürebilir. Dikkat!