1 Haziran 2019 Cumartesi

GSYH, trend ve döngü

Dün açıklanan 2019 ilk çeyrek GSYH verilerine dair ekonomist yorumlarına bakınca, resesyona girdik, girmedik, çıktık gibi farklı tespitler gözüme çarptı. Perşembenin gelişi çarşambadan belli olduğundan, geçen sene resesyon nedir diye (şurada) kısa bir yazı yazmıştım. Bugün de kendi baktığım resmi paylaşmak ve ekonomiye dair birkaç yorum yapmak istedim.

Aşağıda mevsimsellikten arındırılmış GSYH serisi, onun ortasından geçen bir eğilim çizgisi (trend) ve GSYH'nin bu trendden sapma oranı (döngü-cycle) görülüyor. Aslında iki ayrı grafik ama tek resme sıkıştırdım. GSYH ve onun eğilimi yukarıdaki kısımda çizili ve sağ eksende logaritmik olarak görülüyor. Logaritmik değerler arasındaki fark yaklaşık olarak yüzdelik sapma oranına eşit, o da aşağıda yeşil renkle çizili ve değeri sol eksenden (-0.05=-%5 gibi) okunuyor. Trend çizgisini Hodrick–Prescott filtresi yöntemiyle çizdim. Farklı yöntem ve varsayımlarla değerler değişiyor ama inişler ve çıkışlar şeklen benzer çıkıyor.
 
Ne görüyoruz burada? Son senelere bakarsak, 2016 üçüncü çeyrekte (15 Temmuz dönemi malum) eğilimden tek seferlik negatif bir sapma olmuş, fakat bu hemen telafi edilmiş. Sonrasında 2017'de kamu harcamalarının ve kredilerin genişletildiği bir dönem geliyor ki, burada ekonomi eğilimin üzerinde büyüdüğünden sapma pozitife dönmüş. Genişlemeci etkiler zayıflayınca ve ardından sermaye çıkışı ve parasal sıkılaştırma gelince, geçen sene döngü tersine dönmüş. 2019 ilk çeyrekte ise GSYH trende paralel artmış. Bu yüzden eğilimden sapma daha fazla büyümemiş. Bu kadarına bakınca son açıklanan verideki tek olumlu nokta, ekonominin serbest düşüş aşağı gitmemiş olması gibi görünüyor. Yoksa önceki daralmayı kısmen de olsa telafi edecek bir iyileşme henüz mevcut değil.

Bunların ötesinde bence asıl önemli husus, ekonomik veriler bize olacağı değil, şimdiye kadar ne olduğunu gösteriyor. Üstelik onu da gecikmeyle gösteriyor. Ocak-Mart döneminin GSYH verilerini biz 31 Mayıs'ta öğrendik. Sonrasında Nisan-Mayıs aylarında ne olmuş, GSYH ile ilişkili (güven endeksleri, banka kredileri, dış ticaret verileri gibi) bir takım göstergeleri takip ederek kestiriyoruz. Onun ötesinde ne olacağı ise ekonomiyi yöneten kurumların uygulayacağı politikaların yanı sıra, iktisadi aktörlerin kararlarını etkileyen birçok iç ve dış gelişmeye de bağlı. Reel sektörün borç sorunu, yüksek risk primi sebebiyle yurtdışı finansman maliyetlerinin artması, ülkeye doğrudan yabancı yatırım çekilememesi, artan işsizliğin yaratacağı toplumsal sorunlar, siyasi konjonktürün etkileri gibi türlü mesele çözüm bekliyor.

Çok düştük, dibi gördük dememek lazım, beterin beteri var. Trend orada bir şekilde döneceğiz diye de düşünmemek lazım. Sonra bir bakmışsın trend eğilmiş. Bir de tabii karamsar olmamak lazım. Sabırlı ve rasyonel politikalarla çözülemeyecek sorunumuz yok. İnşallah çözeriz deyip bağlayalım.