asagidaki yaziyi aylar once deneme 1,2,3'e yazmisim. niye buraya yazmamisim bilmiyorum. ama bir vesileyle yaziyi fark ettim. hosuma gidince buraya almaya karar verdim.
haber ny times'tan. konu amerikan yargi sisteminin orijinalliklerinden biri. daha once bu ulkedeki hukuk anlayisinin farkli bir yonunu gosteren bir haberi bu bloga tasimistim. bu seferki haber ise amerikadaki kefalet sistemi uzerinden kar eden firmalarla ilgili. bu firmalar guvenilir bulduklari saniklarin kefaletlerini, kefalet bedelinin yuzde onu gibi bir bedel karsiliginda mahkemeye oduyorlarmis. yani diyelim, mahkemeye dustunuz ve tutuksuz yargilanmak icin kefalet yatirmaniz lazim, ama paraniz yok. gidiyorsunuz bu adamlara, onlar ucret karsiligi size kefil oluyorlar. tabii, kefalet ciddi bir is. durusmalara katilmazsaniz, mahkeme parayi sirketten catir catir alir. o yuzden sirket saniklarin her daim ensesinde. onlarin mahkemelere katilmalari icin elinden geleni yapiyor. arada sivismaya calisanlari da ensesinden tutup mahkemeye getiriyor.
aslinda bu sirketler, sigorta sirketi mantigiyla calisiyorlar. riskleri iyi degerlendirmek isin puf noktasi. tabii, burada ahlaki tehlike (moral hazard) sorunu daha ciddi oldugu icin, bu sirketler bir yandan dedektiflik de yapmak zorundalar.
sistem devlete ek bir yuk getirmeden, insanlarin mahkemelere duzenli katilimini sagladigi icin oldukca etkinmis. habere gore, her seye ragmen ortadan kaybolmayi basaran insanlarin orani yuzde birin altindaymis. tabii, bir yandan da tahmin edebileceginiz gibi cokca elestiriliyormus. en ciddi elestiri, her sanik bundan yararlanamadigi icin sistemin esitsizlik yaratmasi.
dunyanin baska ulkelerinde suc olan bu faaliyetler, amerika'da uretken ve karli bir sektor yaratmis. bu da amerikan toplumunun kendi ihtiyaclari neticesinde ortaya cikmis orijinal bir kurumsal yapi iste.
Vakti zamanında Ekşi Sözlük'te yazdığım iktisatla ilgili yazıları toplayarak başlattığım bu blogun yayınına, 2007'den bu yana yeni yazılarla devam ediyorum.
2 Ağustos 2008 Cumartesi
1 Ağustos 2008 Cuma
Leonid Hurwicz ve Mekanizma Dizayninin Temelleri
2007'de nobel ekonomi odulunu alan uc iktisatcidan leonid hurwicz, 24 haziran'da 90 yasinda oldu. nobel odulunu hurwicz'le paylasmis olan calisma arkadasi eric maskin, hurwicz'in ardindan, ecnebilerin obituary dedigi, onun yasamini ve yaptiklarini ozetleyen bir ani yazisi yazmis. ingiliz the guardian gazetesinde yayinlanmis olan yazinin linki surada: tiklayin. ben de burada maskin'in yazisindan faydalanip iki kelam edecegim.
hurwicz, iktisat teorisine onemli katkilar yapti. ona nobel'i getiren katkisi ise mekanizma dizayni teorisini yaratmasiydi. maskin, mekanizma dizaynindan, iktisadin "tersine muhendislik" tarafi olarak bahsetmis. normalde iktisatcilar serbest piyasanin, cesitli devlet politikalarinin, reformlarin ve sairenin etkilerini incelerler. yani mesela, her sey ayni kalirken, gumruk vergilerini azaltiyoruz diyelim. bu durumda, ic piyasalarda fiyatlar, uretim ve tuketim ne olur; tuketiciler bundan ne fayda saglar; ureticiler arasinda kimlerin geliri ne kadar azalir, kimlerinki ne kadar artar; gelir dagilimi ne olur gibi sorulara yanit ararlar. kimileri de bunlardan normatif cikarimlarda bulunurlar. mekanizma dizayni teorisyenleri ise, ise tersten baslarlar. dikkate aldiklari refah kriterine gore ulasilmasi arzu edilen sonuclara, ekonomik ve politik kurumlarin uygun sekilde tasarlanmasi yoluyla, ulasilabilinir mi, bulmaya calisirlar.
maskin'in verdigi ev hayatina dair basit bir ornek, mekanizma dizayninin mantigini anlamamiza yardimci olacaktir. ufak degisiklikler yaparak ve biraz renklendirerek ele alalim: bir anne ve iki cocugunu dusunelim. anne bir kek yapiyor ve bunu iki cocugu arasinda paylastirmak istiyor. cocuklarin ikisi de ayni olcude kek seviyor ve yiyebildigi kadar yemek istiyor. anne icin onemli olan ise, cocuklarin birbirleri kiskanmamalari olsun. yani burada dikkate alinan refah kriteri, iki cocugun da diger kardesin aldigi parcayi kendi parcasina tercih etmemesi. kek geometrik bir sekle sahip ve homojen yapida ise, annenin probleminin cozumun basit. tek yapacagi keki ortadan ikiye bolmek, her cocuga bir parca vermek.
problem, ne yazik ki, her zaman bu kadar basit degil. diyelim ki, annenin kullandigi kek kalibinin sekli, bir kaza eseri bozulmus olsun. o yuzden kekin sekli bicimsiz ve keki esit olarak bolmek guc. (kekin malzemesi, mesela icindeki kuru uzumler, orantisiz dagilmis da olabilir.) bu durumda, anne keki bolmek istediginde, cocuklar kendi dilimlerini diger kardesinkinden kucuk gorup mizmizlanabilirler. dahasi, cocuga sorsan, dilimi buyuk de olsa, bana kucuk dilim dustu der. boylelikle hem elindeki keki korur, hem de biraz daha kek kopartma imkani olabilir. bu yuzden anne, cocuklarinin sozlerinden, onlarin dilimleri gercekten kucuk gorup gormediklerini anlayamaz. cocuklarini dinlemese, keki kafasina gore kesse, bu sefer belki bir cocuk gercekten kendine kucuk dilim dustugunu dusunur, gonlu olmaz. isin icinden nasil cikmali?
soyle bir yol, annenin derdine derman olabilir: anne cocuklardan birinin eline bicagi verir ve keki kestirir. iki dilim arasindan birini secme hakkini ise diger cocuga verir. bu durumda, keki kesen cocuk icin, keki esit kesmekten baska care yoktur. bir parca digerinden daha buyuk olursa, o parcayi kardesi alir ve kendisine kucuk parca kalir. bu yuzden cocuk keki esit keser, iki parcadan hangisi ona kalirsa kalsin onun icin farketmez. diger kardes de iki parcadan istedigini alir. kardesinin payinda gozu kalmaz. herkesin gonlu olur.
bu basit problemde ne goruyoruz? mekanizma tasarimcisi (burada anne) hedefine (cocuklarin birbirini kiskanmamasina) ulasmak icin gerekli onemli bir bilgiyi (cocuklarin kek dilimlerini nasil gordugunu) bilmiyor. oyuncular (burada cocuklar), islerine gelmedigi icin bu bilgiyi durustce aciklamiyorlar. buna karsi, tasarimci bir yol (mekanizma) buluyor ve bu yol amacina ulasmasi icin gerekli bilgiyi aciga cikartiyor. kendi cikarlari dogrultusunda hareket eden oyuncularin, sonucta tasarimcinin istedigi yere tipis tipis gelmelerine ingilizce'de incentive compatibility, turkce'de tesvik uyumluluk, deniyor.
iste bu mantigi olusturan ve temel kavramlari ortaya koyan insan leonid hurwicz. hurwicz bu teoriyi, zamaninda von hayek'in, merkezi planlama yoluyla kaynaklarin verimli dagilimina ulasilabilecegini one suren lange'ye yonelttigi elestirileri dikkate alarak yaratmis.
yazi uzadi. mekanizma dizayninin iktisadi uygulamalari uzerine yazmayi bir baska yaziya birakiyorum. hurwicz'in mesleki kariyeri uzerine bilgilenmek isteyenleri de maskin'in yazisina havale ediyorum.
hurwicz, iktisat teorisine onemli katkilar yapti. ona nobel'i getiren katkisi ise mekanizma dizayni teorisini yaratmasiydi. maskin, mekanizma dizaynindan, iktisadin "tersine muhendislik" tarafi olarak bahsetmis. normalde iktisatcilar serbest piyasanin, cesitli devlet politikalarinin, reformlarin ve sairenin etkilerini incelerler. yani mesela, her sey ayni kalirken, gumruk vergilerini azaltiyoruz diyelim. bu durumda, ic piyasalarda fiyatlar, uretim ve tuketim ne olur; tuketiciler bundan ne fayda saglar; ureticiler arasinda kimlerin geliri ne kadar azalir, kimlerinki ne kadar artar; gelir dagilimi ne olur gibi sorulara yanit ararlar. kimileri de bunlardan normatif cikarimlarda bulunurlar. mekanizma dizayni teorisyenleri ise, ise tersten baslarlar. dikkate aldiklari refah kriterine gore ulasilmasi arzu edilen sonuclara, ekonomik ve politik kurumlarin uygun sekilde tasarlanmasi yoluyla, ulasilabilinir mi, bulmaya calisirlar.
maskin'in verdigi ev hayatina dair basit bir ornek, mekanizma dizayninin mantigini anlamamiza yardimci olacaktir. ufak degisiklikler yaparak ve biraz renklendirerek ele alalim: bir anne ve iki cocugunu dusunelim. anne bir kek yapiyor ve bunu iki cocugu arasinda paylastirmak istiyor. cocuklarin ikisi de ayni olcude kek seviyor ve yiyebildigi kadar yemek istiyor. anne icin onemli olan ise, cocuklarin birbirleri kiskanmamalari olsun. yani burada dikkate alinan refah kriteri, iki cocugun da diger kardesin aldigi parcayi kendi parcasina tercih etmemesi. kek geometrik bir sekle sahip ve homojen yapida ise, annenin probleminin cozumun basit. tek yapacagi keki ortadan ikiye bolmek, her cocuga bir parca vermek.
problem, ne yazik ki, her zaman bu kadar basit degil. diyelim ki, annenin kullandigi kek kalibinin sekli, bir kaza eseri bozulmus olsun. o yuzden kekin sekli bicimsiz ve keki esit olarak bolmek guc. (kekin malzemesi, mesela icindeki kuru uzumler, orantisiz dagilmis da olabilir.) bu durumda, anne keki bolmek istediginde, cocuklar kendi dilimlerini diger kardesinkinden kucuk gorup mizmizlanabilirler. dahasi, cocuga sorsan, dilimi buyuk de olsa, bana kucuk dilim dustu der. boylelikle hem elindeki keki korur, hem de biraz daha kek kopartma imkani olabilir. bu yuzden anne, cocuklarinin sozlerinden, onlarin dilimleri gercekten kucuk gorup gormediklerini anlayamaz. cocuklarini dinlemese, keki kafasina gore kesse, bu sefer belki bir cocuk gercekten kendine kucuk dilim dustugunu dusunur, gonlu olmaz. isin icinden nasil cikmali?
soyle bir yol, annenin derdine derman olabilir: anne cocuklardan birinin eline bicagi verir ve keki kestirir. iki dilim arasindan birini secme hakkini ise diger cocuga verir. bu durumda, keki kesen cocuk icin, keki esit kesmekten baska care yoktur. bir parca digerinden daha buyuk olursa, o parcayi kardesi alir ve kendisine kucuk parca kalir. bu yuzden cocuk keki esit keser, iki parcadan hangisi ona kalirsa kalsin onun icin farketmez. diger kardes de iki parcadan istedigini alir. kardesinin payinda gozu kalmaz. herkesin gonlu olur.
bu basit problemde ne goruyoruz? mekanizma tasarimcisi (burada anne) hedefine (cocuklarin birbirini kiskanmamasina) ulasmak icin gerekli onemli bir bilgiyi (cocuklarin kek dilimlerini nasil gordugunu) bilmiyor. oyuncular (burada cocuklar), islerine gelmedigi icin bu bilgiyi durustce aciklamiyorlar. buna karsi, tasarimci bir yol (mekanizma) buluyor ve bu yol amacina ulasmasi icin gerekli bilgiyi aciga cikartiyor. kendi cikarlari dogrultusunda hareket eden oyuncularin, sonucta tasarimcinin istedigi yere tipis tipis gelmelerine ingilizce'de incentive compatibility, turkce'de tesvik uyumluluk, deniyor.
iste bu mantigi olusturan ve temel kavramlari ortaya koyan insan leonid hurwicz. hurwicz bu teoriyi, zamaninda von hayek'in, merkezi planlama yoluyla kaynaklarin verimli dagilimina ulasilabilecegini one suren lange'ye yonelttigi elestirileri dikkate alarak yaratmis.
yazi uzadi. mekanizma dizayninin iktisadi uygulamalari uzerine yazmayi bir baska yaziya birakiyorum. hurwicz'in mesleki kariyeri uzerine bilgilenmek isteyenleri de maskin'in yazisina havale ediyorum.
Etiketler:
iktisadi düşünce,
iktisatçılar,
matematiksel iktisat,
oyun teorisi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)