haftaiçi yayımlanan orta vadeli programı incelerken dikkatimi çekti. kamu kesiminin 2016'ya kadar her sene %2'in üzerinde faiz dışı fazla vermesi öngörülmüş. reel gsyh büyümesinin aynı dönemde kademeli olarak %5'e yaklaşacağı tahmin edilmiş. bir reel faiz tahmini yok ama, mesela 10 yıllık devlet tahvilleri üzerindeki reel faiz normal şartlarda %5'in çok altında olacaktır. şimdi niye bunlara bakıyorum? kamunun borçluluğunun bir kriteri olan kamu borcu/gsyh oranının zaman içerisindeki seyrini, faiz dışı fazla, faizler ve gsyh büyümesi belirler. faiz dışı fazlanın artması, faizlerin düşmesi, büyümenin hızlanması, oranı aşağı çeker. nitekim, programda bunlar doğrultusunda oranın zaman içerisinde düşeceği öngörülmüş. 2012 yılında kamu borcu/gsyh oranı %36.2 seviyesindeyken, bunun 2016'da %30'a kadar gelmesi hedeflenmiş ya da tahmin edilmiş. sonrası henüz belli değil.
2001 krizi sonrasında bu oran, imf verilerine göre %78'e yaklaşmıştı. o dönemde türkiye'nin borcunu ödeyip ödeyemeyeceği tartışılıyordu. sonra gerek yüksek büyüme, gerekse faiz dışı fazla verilmesi borcu milli gelire göre aşağı çekti. şimdi burada bana biraz, zamanında sütten ağzımız yandı, şimdi yoğurdu üfleyerek yiyoruz gibi geldi. zira mevcut seviyeler hiç de borcun risk oluşturduğu seviyeler değil. normal zamanlarda genellikle bu oranın %60'ın altında (mesela maastricht kriterlerinde böyle) olması arzu edilen bir şeydir. türkiye bu noktanın bir hayli uzağında. başka ülkelerle karşılaştırınca da, (şimdi yazıyı sayılara boğmayayım) türkiye'nin durumu gayet iyi görünüyor.
gelmek istediğim nokta, hükümet niye hala faiz dışı fazla verme ihtiyacı duyuyor anlamış değilim. tamam, açık da vermesin, bir daha 90'lara dönme riski yaşamayalım da, %0 faiz dışı fazlanın nesi kötü mesela? öngörülen büyüme ve reel faiz oranlarıyla, faiz dışı fazla %0 bile olsa, kamu borcu/gsyh oranı yavaş da olsa aşağı gider zaten. hal böyleyken, mesela istihdam ve yatırımı teşvik edecek şekilde vergilerde biraz indirim yapılsa fena mı olur?
(bu arada, cari açık konusunda endişelenenler için: kamu tasarruflarıyla özel tasarruflar ve cari açık arasındaki ilişki çok basit değil. şimdi uzun uzun yazamayacağım ama; insanlar tasarruf etmiyor, bari devlet daha çok etsin turu bir yaklaşımın etkili ve verimli olduğunu sanmıyorum.)
2 yorum:
mevcut bireysel emeklilik sisteminin getireceği tasarruf ile 2016 gerçekleşmelerini kıyaslayan bu yazının devamı niteliğinde bir yazı iyi giderdi..
selamlar
bireysel emekliliğe geçen sene içinde, finansal devletçilik başlıklı yazıda biraz değinmiştim. devletin harcamaları ve özellikle büyük altyapı yatırımlarını finanse etmek için yeni kaynaklara ihtiyacı var. o amaçla yeni yeni adımlar atıyorlar.
bu arada, bu yazıda dediğim şeyi de yapıyorlar. bütçe muhtemelen gelecekte daha az faiz dışı fazla verecek, belki vermeyecek. büyümede açısından yerinde, lakin tüm makro göstergeler kötüleşirken bunu yapmaları sıkıntı yaratabilir. yapısal reformları vakıtlice yapsak iyiydi.
Yorum Gönder