15 Temmuz 2016 Cuma

Tasarruf ve konut yatırımı

Geçen gece Twitter'da Eksi Sözlük'ten bir yazı paylaştım (linki burada). Ev kirası boşa gidiyor düşüncesiyle ev almanın yanlış olduğunu, kirada oturmanın da avantajlarının bulunduğunu söylüyordu. Altındaki başka görüşleri de okuyunca fark ettim ki, birçok insan bunu hiç ev almayın, hatta tasarruf/yatırım yapmayın gibi anlamış. Bunun üzerine benim de şuraya iki satır yazıp iktisatçı bakışını kendimce açıklayasım geldi. Belki birilerine faydası olur.
 
Burada bilmemiz gereken, konut satan kişinin ondan uzun yıllar boyunca elde etmeyi beklediği kira gelirini iskonto ettiğidir. Yani ev sahibine, gelecekteki kira gelirlerine göre yeterince büyük bir toplu para vereceksiniz ki evini satsın. Adam buna razı oluyor, çünkü o parayı başka yatırım araçlarına koysa uzun vadede kazancının evin kira getirisini karşılayacağını düşünüyor. Sonuçta, konut satın almak gelecekteki kiraların bugünkü karşılığını peşinen ödemek olduğundan, bu suretle kiradan tasarruf etmiş olmuyoruz.

Denebilir ki, satın alırken 20-25 (İstanbul'da muhtemelen 30 kusur) senelik kirayı evin bedeli olarak ödüyoruz ama sonra mülkiyet ilelebet bizde kalıyor. Evet ama bundan da kar etmiyoruz, çünkü kira ve faiz hesabına göre evin ederi o kadar. 

Uzun vadede ev fiyatının gelecekteki kira artışlarına ve faizlere dair beklentilere bağlı olması lazım. Elbette bilhassa kısa vadede fiyatlar bunlarla uyumsuz olabilir. O durumda da ilerde düzeltme gelebilir. Dikkat! (Şimdiki değer hesabı yapmayı bilenler ev fiyatı/kira oranının reel faizle (ters orantılı) ilişkisini çıkarabilir. Hatta biraz fazlasını yapabilenler, Excel kullanarak gelecekteki faiz değişimlerinin bugünkü fiyat/kira oranını nasıl etkileyeceğini deneyerek görebilir.)

Bundan ayrı olarak, belirtmeden geçemeyeceğim, çoğu ailenin servetinin büyük kısmının oturduğu ev olması bir risk unsuru. Teşbih yerindeyse, bu tüm yumurtaları aynı sepete koymak gibi bir şey. Evin değerini düşürecek bir şey ailenin fakirleşmesine yol açabilir. Bu yüzden yeterince birikim yapıp (mevduat, BES, altın, yatırım fonu vb. araçları kullanarak) tasarrufları çeşitlendirmeden sadece konuta yatırım yapmak riskli bir tercih.

Rasyonelite bir tarafa, ev almanın psikolojik bir yönü de var. Çoğu insan için konut bir yatırım aracı değil, başını sokacak yuva. Böyle bakanlar, tüketim malı satın alır gibi, gelirlerine ve ödeyecekleri takside bakıp beğendikleri uygun bir evi alabilirler. Bunun dışında tasarruf etmekte zorlananlar için de ev almak bir motivasyon unsuru olabilir. Kenara para koymayı başaramayan ya da nakit birikimini kolayca harcayan biri, parasını eve bağlayarak yaşlılığına ve hatta çocuklarına kalacak bir birikim oluşturabilir.

Sonuç olarak, herkes kendini bilir. Hesabını kitabını yapıp ev alanlara hayırlı olsun. Ben kirada mutluyum, tasarrufumu da başka şekilde yaparım diyenler de dert etmesin, boşa harcadıkları bir şey yok.

Hiç yorum yok: