Yabancı bir platformda, 2008 krizinden pandemi öncesine kadar ABD ve Avrupa ülkelerinin büyüme performanslarının neden farklılaştığına dair bir soruyla karşılaştım. Konuyu ilginç bulduğum için, verdiğim cevabı burada da paylaşmak istedim.
Öncelikle, farklı para birimi kullanan ülkeler için dolar cinsi nominal GSYH değerlerini karşılaştırmak yanıltıcıdır. Çünkü yerel para birimi ile ABD doları arasındaki kur, dolar cinsinden ölçülen GSYH'yi değiştirir. Nominal ABD GSYH'si de ABD enflasyonu nedeniyle yükselme eğilimindedir. Bu nedenle, anlamlı bir karşılaştırma için, satın alma gücü paritesine göre düzeltilmiş, kişi başına reel GSYH kullanılmalıdır. Bunun gelişimi şu grafikte görülüyor: bkz.
Grafiğe göre, İtalya dışındaki Avrupa ülkelerinde, 2019'daki kişi başına düşen GSYH 2008'dekinden daha yüksek. ABD ekonomisi çoğu büyük Avrupa ekonomisinden daha iyi performans göstermiş. Ancak Avrupa ülkeleri arasında büyük bir ayrışma var. Almanya'nın büyüme hızı ABD'ye çok yakın ve istikrarlıyken; İngiltere, Fransa ve İspanya'da farklı büyüme hızları ve uzun vadede düşük bir büyüme ortalaması görülüyor. İtalya'da ise bu dönemde ortalama büyüme negatif.
Farklılaşmanın yapısal sebepleri arasında verimlilik artışı, demografi, vergi ve bölüşüm politikaları, piyasa düzenlemeleri ve sosyal politikalar sayılabilir. Örneğin, Avrupa genelinde daha yüksek vergiler ve sosyal transferler, daha kısıtlayıcı piyasa düzenlemeleri var. Nüfusun yaşlanması da Avrupa'da daha büyük bir sorun. Ayrıca makroekonomik politikalar Avrupa'da daha az koordineli çalışıyor, çünkü ABD'nin aksine AB birleşik bir devlet değil. Avrupa Merkez Bankası'nın para politikası, üye ülkeleri farklı etkileyen şoklara karşı tek başına yeterli olamıyor. Bu eksikliği gidermek üzere, Avrupa içinde kaynak transferi yapacak ortak bir mali otorite AB'de bulunmuyor. ABD'nin parasal, mali ve düzenleyici kurumlardan oluşan oturmuş bir sistemi varken, AB'nin kurumsal yapısı hala gelişme aşamasında bulunuyor. İngiltere'nin AB'den çıkmasını ve çeşitli ülkelerde para birliğinin sorgulanmasını (birçok ülke para birliğine hiç girmedi zaten), bu kurumsal zayıflıklardan doğan hoşnutsuzlukların işareti olarak görebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder