Yaygın önyargının aksine, iktisat çok para kazanmaya yarayan bir alan değildir. Bir makroekonomist döviz kurlarının, faizlerin, varlık fiyatlarının nasıl belirlendiği ile ilgili çok şey bilir, ama bildikleri fiyatların ne zaman düşüp ne zaman yükseleceğini isabetli olarak tahmin etmeye yetmez. Mikroekonomist de çalıştığı alandaki iktisadi yapılar ve ilişkiler konusunda uzmandır, fakat bunun kar getiren bir girişim yaratmak ve yönetmekle doğrudan ilgisi yoktur. Yüksek gelir ve rant sağlayan koşulları bulmak ve bunlardan faydalanmak başka özellikler, bilgi ve beceriler gerektirir. İktisat en fazla bunların ne olduğunu tespit etmeye yarar.
Zenginleşmeyi toplumsal ve bireysel olarak ikiye ayırabiliriz. Birincisi genel iktisadi kalkınmayla ilgili. Kalkınmanın ilk aşamalarında (piyasaların işlemesi, kamu yatırımlarının yapılması, makroekonomik politikaların uygulanması için) temel iktisadi kurumları oluşturan, (işgücü, sermaye, arazi gibi) üretim faktörlerini en üretken alanlara yönlendiren, sermaye birikimini sağlayan, eğitim yoluyla işgücüne nitelik kazandıran; sonraki aşamalarda ise teknolojik gelişme ve verimlilik artışı yakalayan ülkeler topluca zenginleşir. Petrol, doğalgaz, tarihi ve doğal varlıklar gibi kaynaklar da kamu yararına çalışan istikrarlı siyasi yapılara sahip ülkelerde toplumsal zenginliğe katkı yapar.
Bireysel zenginleşme ise iktisadi eşitsizliklerle ilgili. Kişisel gelirlerin, servet ve tüketimin toplum ortalamasından ayrışmasıyla eşitsizlik ortaya çıkar. Ortalamadan daha zengin olmak için avantajlı özelliklere sahip olmak veya farklı davranışlarda bulunmak gerekir. En başta, içine doğduğumuz çevre gibi değiştiremediğimiz şeyler önemlidir. Zengin bir aileye doğarsak, hayat boyu zengin yaşama ihtimalimiz de yüksektir. Doğuştan üstün niteliklerimiz (zeka, iletişim becerileri, sanatsal ve sportif yetenekler vb.) varsa veya gençlere (kendini geliştirmek, doğru ilişkiler kurmak, yatırımlara finansman bulmak gibi) fırsatlar sunan bir çevrede yaşıyorsak, çaba göstermek ve doğru kararlar vermek şartıyla, sonradan da zengin olma şansımız olabilir. Bunun yanında, bilerek veya bilmeyerek fazla riskler almak, sonuçta başarılı olan azınlığa çok kazandırabilir, fakat başarısız olanları da fakirleştirir. Bunların dışında, (bir kamu yatırımı nereye yapılacak, hangi şirket yüksek kar açıklayacak gibi) ekonomik değeri olan özel bilgilere, (eksik rekabet, yasal imtiyazlar vb. sebebiyle) bir piyasada hakim konuma, (ihale almak, sübvansiyonlu kredi kullanmak gibi) kamu otoritesi tarafından sağlanan ayrıcalıklara sahip olanlar da, bedeli toplumun kalanı tarafından ödenmek üzere rant sağlarlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder