8 Temmuz 2007 Pazar

Optimal Kamu Borcu

dani rodrik'in buyume stratejileri ile ilgili calismasindan bahsederken, makroekonomik istikrari saglamak icin kamu borcunun sabit ve makul duzeyde tutulmasi gerektiginden bahsetmistik. peki bu makul duzey mesela milli gelirin dort kati olabilir mi?

ed prescott'a gore olabilir. hatta makul ne demek, kamu borcunun makbul duzeyi (en azindan avrupa, amerika ve japonya gibi gelismis ekonomiler icin) milli gelirin birkac kati duzeyinde olacak. ne zaman? calisanlardan alinan vergilerle emekli maaslarinin finanse edildigi mevcut sosyal guvenlik sistemleri, yerlerini tamamen tasarruf bazli sistemlere biraktiginda. peki o ne zaman olacak? nufus artis oranlari iyice azalip emeklilik sureleri kisalamadiginda. prescott, kamunun borc stogunu ve butce acigini arttiracak boyle bir reformun, toplumsal refahi arttiracagini iddia ediyor. peki nasil olacak o? calisanlardan alinan ve onlarin calisma isteklerini azaltan vergiler kalkinca olacak. yani prescott'a gore, tum yapilmasi gereken isci gelirlerini vergilendirmeyi birakmak, gecis doneminde yaslilara yapilacak transferler icin butce acigi vermek, ve daha sonra yuksek borc stoguyla yola devam etmek. o zaman gencler daha cok calisacak, uretecek, yasliliklari icin tasarruf edecek, sonunda daha mutlu olacaklar; yaslilar icinse bir sey degismeyecek. peki yuksek kamu borcu sart mi? prescott'a gore, yeni sistemde tum calisanlarin yaslilik icin tasarruf ihtiyacinin karsilanabilmesi icin sart.

akliniza yatmadi mi? sorun degil. greg mankiw'in de kafasina pek yatmamis gibi (en azindan simdilik). ilginizi cektiyse bir de siz bakin isterseniz:

tartismayi baslatan, prescott'un gecen aralik ayinda wall street journal'da cikan "five macroeconomic myths" adli yazisi icin tiklayin. greg mankiw'in yorumu ve prescott'in cevabi icin tiklayin: 1, 2. prescott'un kathryn birkeland ile birlikte yaptigi ve tezlerine dayanak olan akademik calismasi icin tiklayin.

tartisma henuz cok taze. henuz calisma bilimsel bir dergide basilmamis bile. ama bundan on bes sene sonra sosyal guvenlik reformu diye karsimiza cikabilecek bir modelin dogumuna sahit oluyor olabiliriz efendim. tutar mi, tutmaz mi bilmem. ama ya tutarsa?

Hiç yorum yok: