9 Aralık 2010 Perşembe

Dünya Nereden Gelip Nereye Gidiyor?

oncelikle hans rosling’in su videosuyla baslayalim. (hans rosling kim mi? wikipedia’dan ogrenelim.)


evvelsi gun, mankiw’in blogunda videoyu gorup twitter’dan linkini vermistim. simdi sunun uzerine, iki satir yorum yapasim da geldi.

ne yapiyor rosling videoda? dunyada son 200 yilda hem gelir, hem de yasam beklentisi acisindan onemli iyilesmelerin oldugunu; bazi yerler digerlerine gore geride kalsa ve buyuk esitsizlikler olsa da, iyilesmenin dunya geneline yayildigini gosteriyor. hakikaten, acligin, kitligin, salgin hastaliklarin, cocuk ve bebek olumlerinin, sirandan olmaktan cikip insanlik ayibi kabul edildigi bir caga geldik. cicek hastaligi gibi, tarihte insanlari kirip gecirmis hastaliklar, asilar sayesinde ortadan kalkti. artik vebadan, kuduzdan, apendisitten falan da pek olmuyoruz. temel saglik ve temizlik hizmetleri, temiz icme suyuna erisim, yeterli beslenme ve daha pek cok sey en yoksullar icin bile olmazsa olmaz haline geldi. bunlar sayesinde, yasam beklentisinin kirk sene bile olmadigi gunler cok gerilerde kaldi. artik kanser, parkinson, alzheimer gibi hastaliklara yakalanabilecek kadar uzun yasiyoruz. acliktan degil obeziteden, damarlarimizi tikayan kollestrolden muzdarip oluyoruz.

ote yandan, kafaya takacak ciddi seyler azaldikca, omrumuz uzayip bos zamanimiz cogaldikca, kendimize yeni dertler yaratma ihtiyaci duyuyoruz. bir domuz gribi cikiyor mesela. gecen yuzyilin basindaki ispanyol gribiyle karsilastirinca, neredeyse zarar gormeden atlatiyoruz bunu. ama heralde zenginlestikce canimiz da tatlandigindan, panik olmaktan kendimizi alamiyoruz. dahasi, komplo teorilerine meylediyor, asilanmaktan imtina ediyoruz. sanki asilardan bugune kadar zarar gormusuz gibi. sanki saglik alaninda tum o olumlu gelismeler yasanirken, komplo  teorilerinin bas aktorleri, batili devletler ve ilac sirketleri, piyasada yoklarmis gibi.

sonra bir genetigi degistirilmis organizmalar meselesi cikiyor mesela. yine ayni guvensizlik... bilip de soyleyecek sozu olanlar baska. lakin o konuda da ekseriyetle bilmeyenlerin birbirlerine korku pompaladigini goruyoruz. oysa, yakin gecmise kadar, yiyeceklerinin genetigiyle oynanmadigi ya da iclerine katki maddesi katilmadigi icin, insanlar saglikli mi besleniyorlardi? ya da besinleri ihtiyaclarini rahatlikla karsiliyor muydu ki, bugun uretkenlik arttirici teknolojik gelismelere onyargiyla yaklasiyoruz?

velhasil, ortalama bir dunyali bugun gecmise gore cok daha zengin ve cok daha uzun yasiyor; bir de kafamiz rahat olsa tam olacak.

Hiç yorum yok: