son yazımda, türkiye ve üç ülke arasında bir gelir karşılaştırması yapmıştım. orada türkiye'nin, güney kore'nin aksine, (ölçü aldığımız ülke) abd ile arasındaki gelir farkını kapatamadığını görmüştük. bugün bununla ilgili bir makaleden bahsedeceğim. "agricultural productivity and growth in turkey" isimli bu çalışma, ayşe ve selahattin imrohoroğlu ve murat üngör tarafından yapılmış. (link burada) makale, türkiye'nin milli gelirinin 1960'lardan itiraben büyümesini, bazı avrupa ülkeleri ile karşılaştırılıyor. temel tezi ise, türkiye'de tarım sektöründeki üretkenlik artışının düşük olmasının, ve dolayısıyla tarım sektöründeki istihdamın yüksek kalmasının, türkiye ekonomisinin büyüme hızını düşük tuttuğu yönünde. tarımdaki düşük üretkenlik ise bu sektörün aleyhine işleyen sanayi ve kalkınma politikalarına bağlanıyor.
makalede türkiye'yle, ispanya, portekiz ve yunanistan karşılaştırılıyor. bunların ortak özelliği, zamanında avrupa'nın fakir ülkeleri arasında yer almalarına rağmen, zaman içinde zengin avrupa ülkeleriyle aralarındaki gelir farkını büyük ölçüde kapatmaları. (gerçi son zamanlarda durumları pek iç açıcı değil ama, o başka mevzu.) elbette bu gelişimde, bu ülkelerin avrupa birliği (önceleri avrupa ekonomik topluluğu) içinde yer almalarının da payı olabilir. lakin yüksek hızlı büyüme bunlar daha aet'ye üye olmadan, 60'lı ve 70'li yıllarda başlıyor. (yunanistan aet'ye 81'de, portekiz ve ispanya ise 86'da üye olmuş.) demek ki, bu ekonomileri türkiye'den ayıran asıl faktör başka. makaleye göre aradaki fark, buralarda tarımdaki üretkenliğin daha hızlı artması. öte yandan, tarım dışı sektörlerdeki üretkenlik artışlarında öyle ciddi farklar yok. (burada sektörel üretkenliğin ölçüsü, çalışan başına düşen sektörel üretim. genel üretkenlik ölçüsüyse, çalışan başına milli gelir, gsyih. bir de, makalenin eski bir versiyonunda, ülkelerin sektörlere ve dönemlere göre üretkenlik artışlarının karşılaştırıldığı bir tablo olacaktı. lakin nedense son versiyonda yok.)
üretkenlik artışları, milli geliri nasıl ve ne ölçüde etkiler; neyin etkisi ciddi, neyin değil görmek için, bir büyüme modeli kurup bakmak lazım. zaten makalede de bu yapılıyor. karşılaştırma yapmak için, ispanya ekonomisi temel ölçü alınıyor. iki sektörlü bir büyüme modeli, önce bu ekonomiye göre kalibre ediliyor. yani, sektörel üretkenlikler dahil, ekzojen parametreler, modelin dengesi ile gerçek dünyanın verileri eşleşecek şekilde seçiliyor. sonra, türkiye ekonomisine dair verilerden, türkiye'nin modeldeki sektörel üretkenlikleri ayrıca bulunuyor. sektörel üretkenlikler dışındaki parametreler, ispanya ve türkiye için aynı kabul ediliyor. yani, iki ülkenin verileri arasındaki farklılığın, tamamen tarım ve tarım dışı sektörlerdeki üretkenlik farklarından kaynaklandığı varsayılıyor. peki bu makul bir varsayım mı? modeldeki ispanya'ya ait üretkenlik parametrelerini türkiye'ninkilerle değiştirdiğimizde, modelde ortaya çıkan dengenin türkiye'nin gerçek verileriyle uyumlu olup olmadığına bakarak bunu görebiliriz. makalede rapor edilen grafikler (ki bunlar, figür 2 ve 3, tarım ve tarım dışı sektörlerdeki istihdamın ve çalışan başına düşen milli gelirin zaman içindeki seyrini gösteriyor), modelin türkiye'ye dair tahminlerinin gerçek verilerle gayet tutarlı olduğunu gösteriyor.
daha sonra yapılan iş, türkiye'nin üretkenlik parametrelerini değiştirip ne olacağına bakmak. önce, "türkiye'deki tarımsal üretkenlik ispanya'daki gibi artsaydı ne olurdu?" sorusuna yanıt aranıyor. model bu durumda, istihdamın tarımdan sanayiye çok daha hızlı kayacağını ve çalışan başına milli gelirin çok daha hızlı artacacağını söylüyor. bu durumda, rapor edilen grafiğe göre (figür 5), bugün ispanya'nın gelirinin %90'ına erişmiş olacakmışız.
peki tarım dışı sektörde durum ne? ya tarım dışı üretkenlik de ispanya'yla aynı hızda artsaydı? sonuçlar o durumda, 6o'lar ve 70'lerde kayda değer bir değişme olmayacağını söylüyor. hatta 1988'den sonra, bu türkiye'nin milli gelirini olumsuz etkiliyor. çünkü bu dönemde, türkiye'de tarım dışı sektörde ölçülen üretkenlik artışı, ispanya'nın az da olsa üzerinde. (eski versiyondaki tabloda bu açıkça görülüyordu.) buradan asıl sorunun tarımda olduğu sonucu çıkartılıyor.
son olarak, tarımda üretkenliğin hızlı artmamasının sebebi ne? daha önce yapılmış çalışmalara da atıfta bulunulan son bölümde, türkiye'nin sanayi ve kalkınma politikalarının 1990'lara kadar tarımın aleyhine işlediği savunuluyor. burada devletin fiyat belirlemesi, girdi maliyetleri, devlet destekleri, taşıma ve pazarlama maliyetleri gibi faktörler etkili olabilir. bu etkileri göstermek için, model biraz değiştirilmiş. modelin bu uzantısında, tarım dışı sektörde üretilen (makina, gübre, yakıt, enerji gibi) ürünlerin de ara mal olarak tarımsal üretime katıldığı kabul edilmiş. bu girdilerin maliyetinin ispanya'ya göre %36 yüksek olmasının (bu oran başka araştırmalardan gelmiş), tarımdaki üretkenliği %14 oranında azalttığı sonucuna varılmış. bu son kısım biraz daha zayıf görünüyor, ama gelecekteki çalışmalar için yol gösterici.
bu çalışma vesilesiyle, bir iktisadi model üzerinde nasıl niceliksel (quantitative) çalışma yapılır, ona da değinmiş olduk. ilgilenenler için, linklerini yeniden vereyim: link 1, link 2 (tepav versiyonu, aynı sanki), link 3 (eski versiyonu).
1 yorum:
Arzu edersen yayın hayatına: http://neo-ekonomi.com üzerinden devam edebilirsin. Sesini facebook sayfamızdan 25bin kişiye ulaştırabilrsin. Saygılar.
Yorum Gönder