her zaman kotu bir sey degildir. bir defa goc eden nitelikli iscinin egitimi ve yetenekleri dogrultusunda verimli calisabilecegi bir alan ulkesinde yoksa gocun zarari olmaz. yuksek teknoloji, bilgi birikimi ve yatirim gerektiren ve bu sebepten turkiye'de gelismemis sektorlerde calisacak insanlarin gocu ulkeye zarar vermez. mesela turkiye'de muhendislik mezunlari bankalarda calisirken almanya'da master yapan bir turk elektronik muhendisinin siemens'in ar-ge departmaninda calismasinin turkiye'ye zerre kadar zarari yoktur. ayni sekilde eczacibasi'nin turkiye'deki ilac fabrikasinda calisabilecek suruyle kimyager varken, iclerinden birilerinin ingiltere'de calismasinin da bir zarari yoktur; tipki turkiye'de alaninda calisma imkani son derece kisitli olan bir genetikcinin amerika'daki laboratuvarlarda calismasinin bir zarari olmadigi gibi.
tabii insanin aklina "biz bu insanlari avrupa'da, amerika'da calissinlar diye mi egitiyoruz?" sorusu geliyor. turkiye'de bilkent'in disinda dogru duzgun bir genetik laboratuvari yokken her sene onlarca genetikci mezun etmek, en nihayetinde bankalarda calisacak elektronik muhendisleri icin tonla para harcamak anlamli mi? bu sorulara hayir cevabi vermek bilgi birikiminden ve bilim ve teknoloji uretiminden toptan vazgecmeyi istemek olacagi icin, benim cevabim evet.
toplumun kaynaklarindan, gidenlerin egitimine harcanan paralari sokaga atilan para gibi gormemek lazim. bir defa goc edenler turkiye'yle olan baglarini koparmamislarsa gittikleri ulkeden turkiye'ye bilgi transferine aracilik ederler. yurtdisinda calisan bir turk akademisyen bilgisini turkiye'deki meslektaslariyla paylasarak, calismalarina onlari ortak ederek, zaman zaman turkiye'ye gelip dersler vererek, hatta turk ogrencilerin yurtdisindaki lisansustu programlara ve staj ve degisim programlarina kabulunu kolaylastirarak ulkesine katki saglayabilir. ikincisi, yurtdisina giden bu nitelikli iscilerin onemli bir kismi (aklimda 60% diye kalmis) ileride donme egilimindedir. bu insanlar donerken gittikleri yerde edindikleri bilgi ve tecrubeyi de beraberlerinde getirirler. bu da ulkeye fayda saglar. ayrica donebilecek durumda olan nitelikli isgucu ekonomi icin disarida bekleyen bir kaynak gibidir. bu sayede, mesela gunun birinde beko siemens'inkinin ayarinda bir ar-ge departmani kurmak istediginde ihtiyaci olan bilgiye ve nitelikli isgucune ulasmasi kolaylasir.
ayrica yurtdisina cikmak isteyen pek cok nitelikli insan varken, bunlarin ancak bir kismi yurtdisina cikabilir. ulkede kalanlarin gitmek icin egitimlerine, mesleki gelisimlerine yaptiklari yatirimlar ise hem kendilerine hem de ulkeye kar kalir. mesela amerika'ya doktoraya gitmek istedigi icin turkiye'de master yapan iktisat ogrencisi gidemese bile, edindigi birikim kendisinde kalacagindan, neticede ulke iyi bir ekonomist kazanmis olur.
EK: beyin gocunun gelismekte olan ulkelerde yol actigi olumsuzluklari gidermek uzere 1970'lerde jagdish bhagwati tarafindan gocmenlerin gelirlerinin vergilendirilmesi esasina dayanan bir vergi onerilmistir (bkz: bhagwati vergisi). oneri cesitli cevrelerde destek bulsa da uygulamaya gecememis; uluslararasi isbirligi gerektiren daha nice oneri (tobin vergisi vs.) gibi teoride kalmistir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder