(duzeltme ve ozelestiri: krugman'in "what do undergrads need to know about trade?" makalesini seneler sonra yeniden okuyunca, ardindan da su yaziyi hatirlayinca fark ettim ki hala bozulmayan ezberlerim varmis. Su 5. soruya verdigim yanita bakar misiniz? utandim kendimden. Hep beraber ezberlerimizi bozalim: bkz: krugman ezber bozuyor . )
Bunlar da bir ilkokul öğrencisine çeşitli mesleklerden 10-15 kişiye dağıtılmak üzere ödev olarak verilen bir anket formunda sorulara verdiğim cevaplar. Bir ilkokul öğrencisinin anlayacağını umduğum şekilde Türkiye ekonomisini şöyle değerlendirmişim:
1. Ekonomi nedir?
Bir bilim olarak ekonomi (iktisat), kaynaklarin verimli dagilimini incelyen sosyal bir bilimdir. Mikro anlamda bireylerin, firmalarin ve kucuk gruplarin iktisadi tercihlerini ve bunlarin sonuclarini incelerken; makro anlamda ise bu mikro tercihlerin ulke ekonomisine ve ulkeler arasindaki iktisadi iliskilere yansimasini inceler.
Bir kavram olarak ulke ekonomisi ise bir ulkede uretilen mal ve hizmetlerle birlikte, mal ve hizmetlerin uretiminde kullanilan sermaye ve emek gibi uretim araclarini ifade eder. Bir ulkenin ekonomisi makroiktisadin inceleme alanina girer.
2. Ulkemiz ekonomik olarak hangi alanda daha fazla gelismistir? Nicin?
Bir ulke ekonomisini tarim, sanayi ve hizmet sektoru olarak uce ayirabiliriz. Bu sektorleri de uretilen mal ve hizmetlerin uretiminde agirlikli olarak kullanilan uretim faktorune gore emek agirlikli, sermaye agirlikli ve bilgi ve teknoloji agirlikli olarak uce ayirabiliriz. Soz konusu uc faktorden emek ve sermaye uretimde birbirlerinin yerine kullanilabilseler de hem emegin hem de sermayenin uretkenligini arttiran bir faktor olarak bilgi ve teknolojinin eslenigi yoktur. O yuzden gelismisligi, uretkenligin ve verimliligin gostergesi olan bilgi yogunluguyla olcebiliriz. Ornegin, geleneksel uretim tekniklerinin hakim oldugu tarimsal uretimde Turkiye gelismemistir. Ote yandan turizm, pazarlama, reklamcilik, (kismen) bankacilik ve finans gibi hizmet sektorunun belli alanlarinda dunya standartlarinda egitime sahip calisanlar, en gelismis hizmet araclarini ve tekniklerini kullanarak hizmet vermektedirler. O yuzden hizmet sektoru, bilgi agirlikli calisan kollarinda oldukca gelismistir.
3. Dunyada ekonomik acidan gelismis ilk uc ulke hangisidir?
Ulkelerin ekonomik gelismisliklerini farkli acilardan degerlendirebiliriz. Ulkelerin refahi uretime bagli oldugu icin en onemli kriter, 2. soruda sektorel bazda sozunu ettigim uretimdeki gelismisliktir. Ayrica sadece bugunku uretim genel bir gelismislik olcusu olamaz. Zenginligin surdurulebilmesi icin ulkelerin gelecekte de uretkenliklerini koruyup attirabilecek potansiyele sahip olmalari gerekir. Bu yuzden bilgi ve teknoloji uretiminde ileri; egitimli, genc ve uretken bir nufusa sahip ulkeleri gelismis sayabiliriz. Buna gore dunyanin en gelismis ekonomileri sirasiyla ABD, Cin dahil Dogu ve Guneydogu Asya ve Avrupa Birligi’dir.
Uretilen mal ve hizmetlerin bir ulke vatandaslari arasindaki bolusumu, gelir dagilimi, fakirlik, ekonomik ozgurlukler ve daha pek cok kritere gore farkli siralamalar da yapilabilir.
4. Turkiye’nin dunya ekonomisindeki yeri nedir?
2. ve 3. soruya verdigimiz cevaplar isiginda Turkiye’yi gelismekte olan bir ulke olarak niteleyebiliriz. Turkiye onemli bir gelisme potansiyeli olan ama bunu gerceklestirmek konusunda onunde ciddi problemler olan bir ulke. Genc nufusu, dogal kaynaklari, cografi konumu ve hatta sosyal ve kulturel sermayesi Turkiye’nin gelismislik yonundeki artilari; ama genel egitim duzeyi, bilgi ve teknoloji uretimi ve kullanimi, sosyal ve siyasal istikrarsizliklar da en buyuk sorunlari.
Su anda orta buyuklukte ve gelismislikte bir ekonomi olan Turkiye ekonomisinin gelecekteki durumunu bugun uygulanan politikalarin sonuclari ve zaman gosterecek.
5. Hangi alanlarda hangi uluslarin ekonomisiyle rekabet edebiliriz?
Bir ulke icin rekabetciligin olcusu verimlilik ve uretkenliktir. En onemli hedef ise yuksek katma deger getiren sektorlerde rekabetci olabilmektir. Yuksek katma deger ise bilgi yogunluklu mal ve hizmet uretiminden elde edilir. 2. soruya donup sektorel bazda inceleyelim. (Duzeltme: Piyasalarin oligopolistik yapida oldugu, yuksek teknoloji ve bilgi ureten sektorler dikkate alindiginda su paragraf anlamli gorunuyor. Ama ekonomik iliskilerin geneli dikkate alindiginda; bilgi ve teknolojinin yardimiyla yenilik yaratalim, mal ve hizmetlerimizin uretiminde verim ve kaliteyi artiralim demek varken, yuksek katma degeri olan urunleri uretelim demek olmamis. Gerci bastan sona birincisini soyluyoruz ama bir yerde sasirmisiz. sebebi sonuc, sonucu sebep yapmisiz.)
Tarimdan ve hayvanciliktan elde edilen katma deger dusuktur. Ama dogal zenginliklerin de verdigi avantajla tarimda verimlilik ve kalite arttirilarak elde edilen katma deger attirilabilir. Tarim sektorundeki asiri istihdam diger sektorlere kaydirilir, bilgi ve teknolojiye yapilan yatirimla gerek endustriyel gerekse dogal uretimde verim arttilir, dis piyasalarda akilci pazarlama stratejileri uygulanirsa Turkiye tarimdan elde ettigi katma degeri arttirabilir.
Sanayi konusunda da yine bilgi ve teknoloji onemli. Fakat en yuksek katma degeri getiren alan olan teknoloji uretiminde Turkiye cok gerilerde kalmistir. Ama sanayide de ihrac ettigimiz urunlerin kalitesini arttirarak, yenilik yaratip Turk urunlerini dis pazarlarda farklilastirmaya calisarak, akilci pazarlama stratejileri uygulayip markalasarak konumuzu guclendirebiliriz. Bugune kadar uygulanan ucuz isgucune dayali rekabet anlayisinin ise sonu gelecektir.
Hizmet sektoru bu uc sector icinde en onemlisi. Tarim sektorunun kuculmesinin ve ayni zamanda sehirlerde var olan issizligin azaltilmasinin en etkin yolu hizmet sektorundeki is olanaklarinin artmasidir. Ustelik hizmet sektorunden yuksek katma deger elde etmek de mumkundur. Turizmi ele alalim. Turkiye her kosesi dogal ve tarihi guzelliklerle dolu bir ulke. Etkin bir tanitim ve pazarlama stratejisiyle Turkiye’yi bir tatil ulkesi olarak markalastirabiliriz. Tabii bu yetmez. Gerekirse dogrudan devlet politikalari yoluyla hizmetin kalitesini arttirmali; bunun icin de tesislerden, calisanlarin egitimine, ulasima ve siyasi istikrara kadar pek cok alanda iyilestirme icin caba gostermeliyiz. Colun ortasinda bir tatil cenneti kuran Dubai’yi bu konuda ornek alabiliriz.
Hizmet sektorunde yenilik ve rekabet imkanlari sinirsizdir. Turkiye genc nufusuna yeterli egitimi verirse ve yeni sektorleri ve firmalari finanse edebilecek saglikli bir bankacilik ve finans sistemi gelistirirse, hizmet sektorunun her alaninda etkin olabilir.
6. Bir ulkenin cografi konumu, yeryuzu sekilleri ve iklimi o ulkenin ekonomisinde etkili midir?
Etkilidir. Bu yuzden Turkiye ozellikle tarim ve turizmde avantajlidir. Ayrica Avrupa ve Ortadogu pazarlarina yakinligi sebebiyle tum sektorlerde ticari avantajlari vardir. Bunlara ek olarak petrol, dogalgaz gibi enerji kaynaklarinin Turkiye uzerinden tasinmasinin getirdigi onemli jeopolitik getirileri de dikkate alabiliriz.
Ancak dogal kaynaklar ve zenginlikler bilginin yerini tutmaz. Petrol zengini Dubai Emirliginin, petrol rezervlerinin ileride tukenecegini gorup turizm ve ticaret alanlarina yaptigi yatirimlarla colun ortasinda bir turizm cenneti yaratmasi hepimize ders olmalidir.
7. Turkiye’nin ekonomik acidan kalkinmasi sizce nelere baglidir?
Bunu yukarida uzun uzadiya tartistik. Ozetleyelim. Oncelikle egitimli, genc, dinamik bir nufusa ihtiyac var. Sonra bu egitimli nufusu istihdam edip verimli kullanmak uzere, dunya piyasalarinda rekabetci, yuksek katma deger getiren is alanlarinin dogmasi ve gelismesi gerekir. Bunun icin de ulkedeki bilgi ve teknoloji altyapisinin gelismesi, bilimsel uretiminin artmasi; ulkede uretilemeyen bilgi ve teknolojinin ise gerek yabanci sermaye, gerek ticaret yoluyla, gerekse baska kanallardan ulkeye aktarilmasi; yeni is olanaklarini finanse etmek uzere yurt icindeki bankacilik ve finans sisteminin gelistirilmesi ve sistemin yurt disindaki finans piyasalariyla entegre hale getirilmesi gerekir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder