ingilizcede "resource curse" olarak anilan ve dogal kaynaklar bakimindan zengin gelismekte olan ulkelerde, bu zenginligin ulkenin yararina degil zararina isledigini one suren siyasi iktisat teorisi. dogal zenginlikler yonetimlerinde seffafligin ve hesap verme mecburiyetinin olmadigi ulkelerde rant kollama faaliyetlerine yol acabilir. bu kaynaklar, yonetimleri ekonomik olarak guclu kildigindan reform baskilarina direnebilen guclu otoriter rejimler ortaya cikar. kalkinma, insani gelisme ve demokratiklesme acisindan atilmasi gereken pek cok adim da bu yuzden atilamaz. rusvet, yolsuzluk ve adam kayirma alir basini yurur. pislige batmis yonetimler hesap vermek durumunda kalmamak icin isteseler de reform yapamazlar; hatta giderek daha otoriter bir hale gelirler ve bu kisir dongu surer gider.
ayrica ekonomileri petrol, dogal gaz gibi dogal kaynaklarin ihraciyla ayakta kalan ulkeler buyuk dis ticaret fazlasi verebilirler. bu durum ulkenin para biriminin asiri degerlenesine yol acar (dutch disease). bu degerlenme diger sektorleri, ozellikle de imalat sektorunde faaliyet gosteren yerli firmalari olumsuz etkiler. ulusal paranin degerlenmesi ihracatci firmalarin dis piyasalardaki rekabet gucunu azaltacagi gibi, ic piyasada da ureticiyi ithal mallar karsisinda gucsuz birakir. sonuc olarak, diger sektorler gelisemedigi icin ulke ekonomisinin dogal kaynaklara olan bagimliligi artar. dogal kaynaklarin tukenebilir oldugu ve ozellikle yuksek katma deger ureten sektorlerde kaybedilen rekabet gucunun geri gelmeyecegi dusunuldugunde dogal zenginlikler ulke kalkinmasina uzun vadede yarardan cok zarar getirebilir. (bkz: dinamik karsilastirmali ustunluk)
iste bu sebeplerden ne zaman ki birileri turkiyeyi kurtaracak acik/gizli bor, toryum, petrol vs. yataklarindan bahsetse aklima dogal kaynaklarin laneti gelir. kisaca, kaynaklara sahip olan ulkeler degil; bunlari isleyebilen, endustrilerinde kullanabilen ya da bunlardan elde ettikleri kaynaklari baska alanlarda yatirima donusturebilen ulkeler gercek anlamda gelisebilmektedir. bu acidan mesela turkiyenin sanssizligi elinde petrol ya da dogalgaz kaynaklari olmamasi degil, sahip oldugu dogal kaynaklari isleyip yuksek katmadeger yaratabilecek bilgi ve teknolojiye sahip olmamasidir.
bunlara ek olarak dogal kaynaklar bakimindan zengin ulkelere uluslararasi siyasi ve ekonomik guclerin mudahalelerini de hesaba katmak lazim. amerika ortadogu ve ortaasyaya buralarin halklarini cok sevdigi icin karismiyor. bagdatta patlayan bombalari da bu lanetin bir isareti olarak degerlendirebilirsiniz.
ek: su yaziyi (tiklayin) okuyunca, uzun zaman once yazdigim bu yazi aklima geldi. linki tiklarsaniz dogal kaynaklarin sadece devletleri degil o kaynaklari isleten sirketleri de daha az seffaf ve hesap verebilir yaptigini ogreneceksiniz.
1 yorum:
Verdiğiniz bilgiler gerçekten çok işime yaradı, teşekkürler...
Yorum Gönder