25 Mart 2007 Pazar

IMF

ne sagcisi, ne solcusu, ne de liberali, kimse tarafindan sevilmeyen, iktisatcilar arasinda hic de populer olmayan kurum. imf, kuresel kapitalist sistemin varliginin ve devamliliginin en onemli unsurlarindan biri oldugu icin, kuresellesme karsitlari basta olmak uzere sol kesim tarafindan sevilmez. stiglitz, krugman ve benzeri liberal iktisatcilar tarafindan ise orthodoks politikalara bagnazca bagli oldugu gerekcesiyle elestirilir. bu ikinci gruptakiler, ilk grubun aksine, kuresel kapitalizmin uluslarin refah ve gelisimini arttirabilecegine inanan insanlardir. bunlara gore imf ve benzeri belli basli kuresel aktorlerin dayattiklari kotu politikalar kuresellesmenin nimetlerinden herkesin faydalanmasina ve kalkinmayla ilgili sorunlarin cozumune engel olmaktadir.

obur taraftan muhafazakar kesime gore, imf gelismekte olan ulkelere para verip kisa vadede sorunlarin uzerini orten, uzun vadede ise onlari para almaya alistirip tembellestirdigi icin sorunlari daha da derinlestiren bir kurumdur. muhafazakar kesim imf'yi amerikan halkinin vergilerinden toplanan paralari arjantin, turkiye gibi ulkelerde batirmakla suclar. buna gore her baslari sikistiginda imf'nin gelip kredi acacagini bilen hukumetler iyice borc batagina dusene kadar mali disiplini falan sallayip imf'nin uzerinden amerikan halkinin parasini catir catir yemektedirler. turkiye'de 2001 krizi ciktiginda imf icinden ve disindan pek cok iktisatcinin bu sefer birakalim batsinlar gorusunu savundugu biliniyor. ama yasayacagi krizler dunyada onemli siyasi ve ekonomik sonuclar dogurabilecek gelismekte olan ulkeleri kendi haline birakmak kolay kolay goze alinabilecek bir sey degil. bu yuzden amerikan hukumetinin siyasi hesaplarinin da etkisiyle imf 2001'de de gelip turkiye'yi kurtarmisti. lakin bir dahaki sefere ne olur bilinmez.

Hiç yorum yok: