mulkiyet hakkindan ziyade tekel hakkidir. cok basit bir ornek: bir cd sahibinin mulkiyetindedir. eger biri onu calarsa sahibi cd'yi kullanamaz ya da baskasina satamaz. biri cd'yi satin alirsa, satin alan sahis ona fiziksel olarak sahip olsa da, cd'nin icindeki muzigin sahibi fikri mulkiyet kanunlari geregince eser sahibi ya da firmadir. ben cd'yi satin alip kopyalar ve baskasina satarsam, eser sahibinin eserini elinden almis olmam. o yine eserini istedigi gibi kullanabilir. ama ben kanunlara gore fikri mulkiyeti ihlal etmis olurum. daha ilginci pazardan aldigim patatesi kizartma yapip bir bufede satabilirim, ama aldigim cd'yi izinsiz dukkanimda calip musterilerime dinletirsem basim belaya girer.
goruldugu gibi kanunlar yoluyla fikir ve sanat eserlerinin sahiplerine verilen haklar bildigimiz mulkiyet haklarindan farkli. bu haklar eserin kullanimasini, cogaltilmasini ve satisini eser sahibinin iznine bagliyor. yani fikri mulkiyet kimdeyse, eserin kimler tarafindan nasil kullanilabilecegine o karar veriyor. bu dupeduz tekel hakkidir.
gunumuzde fikri mulkiyet kavramina elestirel yaklasan kesimler bu terim yerine fikri tekel terimini tercih etmektedirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder